Çocukluğumdan beri elektrik ile çalışan her türlü cihaz ilgimi çekti. Sanıyorum bu durumun tek istisnası lambalı radyolardı. Herkes çoktan transistörlü radyolara geçmiş lambalı radyolar ise birer köşede atıl / arızalı dururdu. Benim için belki eski teknoloji olmasından, belki de aktif kullanılmamasından olsa gerek hiç ilginç olmayan bir cihazdı lambalı radyolar...
Sonra bir gün antika tamircisi bir abimiz elindeki lambalı radyonun çalışır duruma gelmesi için bir talep ile çıka geldi. Tabiki yapmak istemedim. Ne teknolojisi doğru düzgün tanıyordum ne de yedek parça bulmak mümkündü... Israr üzerine sadece FM radyo şeklinde çalışacak durumda bir tamirata razı oldum. Radyonun mekanik sistemine mümkün olduğunca sadık kalarak transistörlü bir fm radyo devresi ekledim. İpli mekanizmalar üzerine özel bir yeteneğim olduğunu keşfettim ve ortaya başarılı bir sonuç çıktı. Müşteri de işçilikten memnun kalınca ertesin gün üç adet daha radyo getirdi. onları da yaptım. Hemen sonra iki radyo daha... İşçilik olarak uğraştırıcı vakit alan bir iş olduğu için bu tamiratları boş vakitlerimde yapıyordum. Sonrasında bu iş bir rutine bindi. Tam sayısını bilmiyorum tahmini iki yüz civarında radyo tamiri yaptım. Bu kadar çok uğraşınca radyoları sevemeye başladım. Kendi evim içinde bir radyo restore/tamir ettim ve evde dekor olarak kullanıyorum.
Tamir aşamalarında bir an önce sonuca ulaşma güdüsünden dolayı çok fazla fotoğraf çekme imkanım olmadı. Ancak birkaç projede özellikle tamir aşamalarını fotoğrafladım. Aşağıda, Yukarıdaki sergide de görebileceğiniz bir lambalı radyonun tamiratı sırasındaki aşamaları görebilirsiniz.
Merhaba,eski model lambalı radyolar ile ,yeni model radyolar arasında,frekans algılama yada frekans genligi anlamında herhangi bir fark varmı yoksa frekanslar,bütün radyo modellerinde ,aynımı, saygılarımla
YanıtlaSil